Jungkook ile Hayal et [FNL] -Kan Kokusu- 2.5 (Part 1)

İyi Okumalar

...

Bana doğru yaklaştı. Yüzünde sadece öfke vardı. Bana iğrenirmişçesine bakıyordu. Daha da yaklaştı. Ortam acayip gergindi. Kimse konuşmuyor onun konuşmasını dinleyip bekliyorlardı.

''Tebrikler'' dedi dişlerinin arasından. ''Çocuğun olmuş!'' dedi gene dişlerini sıkarak. Ona hüzünle bakıyordum. Ben onu aldatmamıştım. Ondan önce olmuştu...

Kulağıma yaklaşıp ''Sizin eceliniz olacağım! Bana yaşattıklarının hepsini Jeon ailesini öldürerek alacağım'' dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı. Yeol-bi!

Ne sırıtma vardı ne de mimik sadece dişini sıkıyor öfkeyle konuşuyordu. Aniden ortadan kaybıolduğunda herkes şaşkınca etrafına bakmaya başladı. O neredeydi?

Aklıma gelen şey ile direk saraın orta katında bulunan odamızın penceresine ilişti gözüm. Birden cama fışkıran kan ile gözlerim kocaman açılmıştı.

Koşarak odamıza çıktığımda Luna yerde kanlar içinde yatıyordu. Yeol-bi ise dolabın köşesindeydi. Ölmemişti. Tanrıya şükür.

Onun yanına gittim koşarak. Ona sıkıca sarılıp '2İyi misin meleğim?'' dediğimde ''Baba anneme ne oldu?'' dediğinde kafamı kaldırıp Luna'ya baktım. Muhtemelen ölmüştü.

Yeol-bi'ye geri döndüğümde ''Baba bir abla geydi. Benim yanağımdan öpüp gitti. Ama anneme bi şey yaptı'' dediğinde ona tekrar sarıldım. Odaya Tae ve Jimin girdiğinde Yerde yatan Lun'yı gördüklerinde şaşkına dönmüşlerdi.

-Yeon'dan-

Başım çok ağrıyordu. Şuan Moon Krallığındaydık. Lisa ile... beni gizlice odasına almış yatağa oturtmuştu.

''İkisinide öldürdün mü?'' dediğinde başımı kaldırıp ona baktım. ''Çocuğa bir şey yapamadım'' dediğimde kaşlarını çattı ''Nasıl yapmadın?! yapmanı emrettim!'' dediğinde aniden ayağa kalkarak ona yürüdüm.

''Sana itaat etmicem!'' dediğimde başıma ölücekmişim gibi bir ağrı girdi. Lanet olsun!! ellerimi kafamın iki yanına koyarak yere diz çöktüğümde ''Lanet olsun!! kes şunu!!'' dediğimde sırıtarak yanıma eğildi.

''Bana itaat etmek zorundasın yeon!'' dediğinde yanımdan ayrıldı ve '' Şimdi Moon krallığında 100'e yakın kişi öldür!'' deyip çıkmıştı. Ağrı gittiğinde yere yattım. Bana çok acı veriyordu bu durum.

Gözüm dönüyordu engel olamıyordum içimde ki sese. Gene başlamıştı o sesler.

'Ahh! çocuk Luna'dan yeon'

'Jungkook ve Luna'nın çocuğu'

'Asla senin jungkook ile bir çocuğun olmayacak'

'Jungkook başkasına ait'

''Yeter!!'' diye bağırdım. Canım fazlasıyla yanıyordu.

'Şimdi 100 kişi öldür yeon' aniden ayağı kalıp saray bahçesine ışınlandım. Moon'lular beni görünce hem sevinmiş hem telaşlanmışlardı.

Birden gışınlanıp birinin yanına gittiğimde direk boğazına yapışmıştım. İnsanlar benim bu dehşet verici anımı görünce kaçıyorlardı.

Tam 100 kişi öldürmüştüm. Sarayın bahçesi ceset ile doluydu. Ağzımdaki kanı üstümdeki siyah kazak ile sildim. Tekrar ışınlanıp odama geldim.

Artık bu odada kalmıyordum. Eski odamdı. Etrafa göz gezdirdiğimde odaya hızla Tae girmişti. Ona döndüm. Yüzümde sadece öfke vardı.

''Yeon...'' dedi bana yaklaşmaya çalışırken. Geriye çekildim. Ona bir şey yapmak istemiyordum ama içimdeki ses tam tersini söylüyordu.

'O sana inanmadı yeon'

'Seni yüzüstü bıraktı'

'Senden iğrendi'

''Yeter!'' diye bağırark yere diz çöktüm kafamı ellerim arasına alarak. Tae bana endişe ile bakmıştı.

''Onu dinleme!! Yeon onu dinleme!'' bana yaklaşmaya çalışıyordu ama cesaret edemiyordu.

Birden Tae'nin arkasından gelen ses ile o yöne baktım ''Onu öldür Yeon'' Bu lisa'ydı. ''Hayır! sana itaat etmiycem!'' zorlukla söylediğim söze karşı ağrılarım daha da artmıştı. Ortaya acı dolu bir inleme bıraktığımda

''Yeon!! kes şunu acı çekiyor!!'' canım fazlasıyla yaznıyordu. Yerde yatıp bedenimi ele geçiren bu acının geçmesini bekliyordum.

''Öldür onu Yeon!!'' ses daha yüksek geldiğinde yavaşça yerden kalktım. Gözüm tekrar kırmızıya boyandığında Tae'ye yaklaştım.

''Yeon!! bunu yapmak zorunda değilsin!! dinleme onu!!'' Tae'yi takmıyordum. Ona yaklaşıyorken o geri geri gidiyordu. Odaya Jimin'in girmesi ile odak noktam orası olmuştu.

Tae'de bundan faydalanıp ''Üzgünüm kardeşim'' diyerek beni duvara ittiğinde sertbir şekilde duvara çarpmıştım. Ağzımdan gene bir inleme çıktığında hızla toparlanıp o tarafa ilerledim.

Öfkem kat be kat artmıştı. Sinirle Tae'nin boğazına yapışacağım sırada Jimin önüme geçip kollarımı tutmuştu ve hızla dudağıma yapışmıştı.

Debeleniyordum. Beni bırakması için ama olmuyordu. Ağladığını yüzüme düşen gözyaşları ile hissediyordfum. Kıpırdanmayı bıraktığımda dudağımdan ayrılıp fısıldadı ''Yapmak zorunda değilsin'' dediğinde azda olsa kendi irademe sahip olmuştum.

''Yapamıyorum... kendimi kontrol edemiyorum'' dediğimde gülümseyip ''Başaracaksın'' demişti ama bu kısa sürmüştü ''Öldür onu diyorum yeon!!'' tekrar eski benliğimi bulduğumda jimin beni hızla aynı tarafa itmişti. Bu sefer Sarayın duvarı yıkılmış bende yere kapaklanmıştım.

Lisa hızla saraydan çıkıp elimi tutup kaldırmış ardından ''Hadi eve gidiyoruz'' dediğinde eve ışınlanmıştık.

-Jungkook'dan-

Devamını part 2 olarak atıcam yoruma yazınca siliniyor